SAMOS: PİSAGORUN TAŞMAYAN KADEHİNİN SIRRI APOLLON VE DİYONİSSOS
- Gökhan Demir
- 5 May
- 3 dakikada okunur

Hayatın kökenine dair insanlar tartışadursun,
yaşamak denince herkesin aklına ege sahilleri gelir.
İklimi yumuşak, havası temiz, insanı rahattır.
Bir coğrafya zeytinden ve üzümden yana nasibini alır da şaraptan yana almaz mı?
Hakkıdır alacaktır.
Şarap bu toprakların olmazsa olmazıdır.
Ayinler onsuz olmaz, şenlikler yarım, tanrılar susuz kalır şarap olmasa.
Düşünsenize et ve şarap olmasa ne sunacaktı insanlar binlerce yıldır tanrılara?
Kendimiz gibi düşünmüşüz ya binlerce senedir, e bizim tanrımız değil mi?
Bizim yediğimizi yiyecek, içtiğimizi içecek.
Tanrıya çağlar boyu Efendi diyerek kul gibi düşünmüşüz.
Sunaklarımızı hazırlayalım, etlerimizi pişirelim,
dualar, niyazlar, yakarışlar, küçük hediyeler oldu bitti,
bu yıl da hasadımızı fazlasıyla aldık çok şükür.
Dünden bugüne değişen pek de bir şey yok aslında.
Yunanca Samos, Türkçe Sisam adası.
Nedense Türkçesini pek kullanmayız.
Dilek yarımadasından feribotla 2 saat bir yolculuktan sonra hop Samos Adasındayız.
Sözü döndürüp dolaştırmaya gerek yok.
Şarabı meşhur, bir de Pisagor'un kadehi.
Yemyeşil bir ada Samos.
Yemeği lezzetli, havası nemli, denizi temiz ve çakıl, rüzgarı bol tarihi bir ada.
On iki İyon şehrinden biri.
Pisagor, Pythagoras bir yaşam ustası, felsefeci, bilge olarak çıkıyor karşımıza burada.
Matematikten Pisagor teoremini duymayanımız yoktur her halde.
Mısır'a uğradıktan sonra bir haller olmuş, geri döndüğünde sende bir hal var Pisagor demişler, kenara çekerek, yabancı değiliz bize söyle, nedir bu halin diye sormuşlar.
Ey Samoslular dünya, ne bildiğiniz gibi, ne de gördüğünüz gibi değil,
Vakti gelince, vakti gelirse, o vakit keyfim de yerinde olursa anlatırım diye çekilmiş bir köşeye.
Gel zaman git zaman yanına yöresine gelenlere bohçasını yavaştan açmaya başlamış.
Sohbet sohbeti açmış, şarap kadehleri kadehleri kovalamış,
Pisagor bakmış böyle olmayacak,
bu işe bir düzen getirmek lazım demiş.
Serde matematikçilik de var üşenmemiş ortası delik bir kadeh tasarlamış.
Bu kadeh, sınıra kadar geldiğinde az daha koyayım deseniz,
tüm bardağın boşaldığı, yani dimyata giderken,
eldeki bulgurdan da olduğunuz bir kadehmiş.
Pisagor özetle takipçilerine,
arzularınızda sınırları muhafaza etmeye özen gösterin dermiş.
Şarap da güzel bir semboldür, tabi ki hoş bakana, anlayana.
Başta topraktır, sudur, gübredir, asmadır, üzümdür.
İyi şarap için iyi, kaliteli üzüm ve işin erbabı lazımdır.
Şarap yapmak için bilgi de yetmez, emek de.
Beklemek lazımdır mayalanması için.
Az bekletirsen olmaz, fazla bekletirsen sirke olur.
Sirke de çok faydalıdır lakin bambaşkadır.
Şarabı yaptık yapmasına, ama herkeste aynı etkiyi yapmaz.
Kiminin sadece başını döndürür sadece,
kiminin gözünü de döndürür.
İşte son noktayı koymuş Pisagor da.
Hayatta her şey de olduğu gibi şarap içerken de ölçüyü koruyun demiş öğrencilerine.
Apollon akıl, düzen, ölçü, mantıktır.
Apollonsuz edemezsin, aklını kullanacak, ölçünü, haddini bileceksin.
Diyonisos ise neşedir, renktir, şenliktir, bayramdır, coşkudur.
İki kere doğmuş anlamına gelir.
Mitolojisi uzun merak eden açıp baksın.
Ancak Ege'de en çok gördüğümüz on iki tanrıdan ikisidir.
Diyonisos tanrılar ligine zar zor kabul edilmiştir haklı olarak.
Esrime, sarhoşluk hali pek de sevilmez.
Başı hoş anlamına gelse de ölçüyü kaçıran başı boş haline gelebilir her an.
Bu yüzden herkes temkinlidir şaraba karşı.
Şarap gönül sarhoşluğunun da simgesi olagelmiştir.
Kadehleri, şarapları, sakileri hep birebir anlarız ya da nefsimiz öyle ister.
Zannederiz ki o hoşluk şaraptan gelir.
Bilmeyiz ki gönül hoşluğunun ne şarapla, ne kadehle, ne üzümle ilgisi vardır.
İşte Pisagor bilenlerdendi.
Başı hoşlardan değil, gönlü hoşlardandı.
Yolunu arayana başı boşa, başı hoşa,
Gönlü hoş olmanın yollarını gösterdi.
Öğüt verdi, dinleyene, isteyene.
Kimseye de zorla bu kadehten içeceksin demedi.
Ölçüyü gösterdi.
Hayatın, insan gibi yaşamanın, zevkin, muhabbetin, aklın, neşenin, coşkunun ahenginin,
her şeyin yerli yerinde olduğunda, ortaya çıkacağını anlattı, isteyene, talep edene.
Nasıl akılsız, ölçüsüz, düzensiz olmayacaksa,
neşesiz, coşkusuz, keyifsiz de olmayacağını biliriz.
Buna da muhabbet deriz.
Muhabbet, akılın felaketinden korunan akıl, coşmanın felaketinden korunan neşedir.
Apollon ile Diyonisos arasındaki dengeden dem vuruyor,
Varoluşun dengesini işaret ediyordu Pisagor,
Samoslular, bugün de en kaliteli üzümleri yetiştirmeye ve en iyi şarapları yapmaya devam ediyorlar.
Sundukları şarabın kalitesi aynı olsa da her bünyede tesiri farklı.
Hakiki şaraptan bir kere tadana ise şarap da sirke de bal oluyor.
Pisagor o hakiki şarabı tatmışlardandır.
Samos'a yolunuz düşerse Pisagor'un kadehinden bir tane alıp,
evin bir köşesine koyun derim.
Baktıkça size Apollon ile Diyonisos arasındaki dengeyi hatırlatır.
Yorumlar