Karadeniz Bölgemiz ülkemizin en yeşil ve bitki örtüsünün en sık olduğu ormanlara sahiptir. Bol yağış alması sebebiyle ziyaretçilerine tadına doyulmaz manzaralar ve muhteşem bir bio çeşitlilik sunar.

Karadeniz bölgesine daha önce gelmemiş birisi yeşilin böyle çeşitli tonunu içinde barındıran bitki örtüsünü gördüğünde manzara karşısında neredeyse büyülenmiş gibi olur. Yazın dahi yağış görülen bu coğrafyada sisli tepeler, puslu ufuklar, çam ormanları, meşe, kestane, ıhlamur ağaçlarının renkleri ve kokusu insanı ta uzaklardan sarar.

Doğa aşıkları, fotoğraf tutkunları, ormanlara hayran olanlar, akarsu, şelale, dere seslerini özleyenler, bu bölgeye geldiklerinde ayrı bir rüya aleminin içinde olduklarını hissederler.

Ormanların içlerinde umulmadık yerlerden yolun derelerle buluşması ya da bir şelalenin uğultusu şaşkınlıkla beraber doyumsuz bir sevinç yaratır.

Özellikle şehirlerde yaşayıp gökyüzüne, ağaca, yeşile toprak kokusuna hasret olanları, yağmurla toprağın buluşmasında yayılan koku kendilerinden geçirir.

Şehirler diyorum çükü artık neredeyse küçük büyük bütün şehirler birbirine benzemiştir. 

Karadeniz sahil yolundan da geçerken genellikle yüksek katlı beton yapıların görünmesi sizleri karamsarlığa sürüklemesin. Zira denizden içeriye sokulan vadiler ve dere yataklarından içerilere ilerledikçe Karadeniz'in doğası sizi içine alır. Yeşilin içine dağınık inşa edilmiş evler genellikle vadi sırtlarındaki düzlük sınırlı arazide yoğunlaşır. Bunun dışında dağınık bir yerleşim vardır. Böylelikle bitki örtüsü de genel yeşil görüntüsünü kaybetmez. üstelik nüfusun en seyrek olduğu bölgemiz de burasıdır. 

İnsanımızın yeşile duyduğu hasret Karadeniz'in turizm potansiyelinin itici gücüdür. Ormanlar, fındık bahçeleri, mısır tarlaları, vadiler boyunca dağların doruklarından, yaylalardan topladıkları kar sularını Karadeniz'e taşıyan su yolları derelerle ve dereler de diğer derelerle buluşarak kâh usul kâh coşkulu Karadeniz'e doğru yollarına devam ederler.

Dereler üzerine inşa edilmiş taş kemer köprüler selleri ve su taşkınlarıyla da ünlü bu zor coğrafyanın tarihine tanıklık ederler yol boyunca.

Karadeniz'de turizmin çok uzun bir mazisi çok eski olmamasına ve sezonun da kısa olmasına rağmen, yoğun geçer.

Sahil yolunda turist otobüslerinin insanların Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin ve Gürcistan Tiflis'e kadar ilerlediklerine tanık olursunuz. Bölge coğrafi olarak Zonguldak ve Çorum'u dahi içine almasına rağmen asıl Karadeniz coğrafyasının Ordu ve Giresun'dan itibaren başladığını söyleyebiliriz. 

Dolayısıyla Yayla yolu rotamız da Ordu'dan başlar. Artvin'e kadar uzanır. Batı Karadeniz kıyıları, Sinop, Samsun sahilleri çok değerli turistik zenginlikler ve potansiyel barındırmasına rağmen Yaylacılık faaliyetlerinin yapılabildiği coğrafya Ordu'dan itibaren başlar.

Kızılırmak ve Yeşilırmak nehirlerinin Karadeniz'e döküldüğü Bafra ve Çarşamba ovaları tarımsal faaliyetler  için yeterli alanı oluştururken bir yandan da Samsun'u iç bölgelere bağlar ve İli Karadeniz'in hinterlandı haline getirirler.

​

Bu yeterince uzun girişten sonra sırasıyla Ordu'dan itibaren gezebileceğiniz yaylaları sıralamak isterim.

Ancak Karadeniz yaylalarına halihazırda çok kolay ulaşılamamakta. O yüzden bir rota planlarken karayollarından bilgi almanızı öneririm. Üstelik yağışın yol açtığı sel ve su taşkınlarından dolayı yolların durumu her an değişebilmektedir.

Bu yüzden Karadeniz Yayla programı için biz rehberlere  telefon mail ve sosyal medya yoluyla her an ulaşabilir ulaşım, konaklama vb. konularda bilgi alabilirsiniz.

​

ORDU -  Perşembe Yaylası -  Çambaşı Yaylası 

​

GİRESUN - Kümbet Yaylası- Kulakkaya Yaylası- Bektaş yaylası 

​

TRABZON - Hıdırnebi Yaylası - Sis Dağı Yaylası- Erikbeli Yaylası

 

Sultan Murat yaylası ( Ulaşım için yolu kısa olmamakla beraber en kolay olanıdır. Konaklama imkanı da bulunmaktadır.

​

RİZE - Yaylaları en zengin  ve yaylalardaki konaklama açısından en fazla seçenek bulabileceğiniz ildir Rize. 

​

Ancak yayla yolları zorludur. Kendi aracınızla denemenizi tavsiye etmem. Karavan seyahati düşünenler için kamp vb. öneriler için benimle iletişime geçebilirsiniz.

​

 Ayder Yaylası - Pokut - Sal- Handüzü- Gito- Anzer - Hazindak- Samistal- Elevit- Aşağı ve Yukarı Kavron 

​

sayılabilir. 

​

ARTVİN - Kafkasör - Şavşat Karagöl - Ardanuç 

​

Ayrıca Camili Köyü ve Maçahel mevki de yayla sayılmamasına rağmen bio rezervi  ile turistik bir potansiyele sahiptir. 

​

Ordu ve Giresun'dan Artvin'e pek çok irili ufaklı yayla bulunmaktadır. 

​

Ancak yollarıyla ilgili bilgi almadan gezi planı yapmamanızı tavsiye ederim .

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​