top of page

ANADOLU'NUN İLK HRİSTİYANLARI SÜRYÂNİLER

Güncelleme tarihi: 28 Nis 2021

Değerli Dostlar,


Hayatta insan karşılaşmalarını, tanışmalarını, okuduğu kitapları ya da başına gelen yahut başından geçenleri tesadüf olarak düşünse de gün geliyor hiçbirinin tesadüften ibaret olmadığını anlıyor.

Kültürümüzde yol büyükleri buna tevafuk diyorlar.


Yıllar önce turizm sektöründe çalıştığım ilk tatil köyü ki yabancı sitelerde Club Orange olarak görülürdü ve çok lezzetli bir mandalina türünün yetiştiği bir bölge olan Özdere-Gümüldür bölgesindeydi. Bu mandalina türünün adı Satsumaydı. Otel personeli kışın mandalina bahçelerinde

yazın da bin kişilik tatil köylerinde kimin elinden ne geliyorsa onu yapar mevsimlik işçi olarak çalışırdı.


Fransız grupların yoğun geldiği bir zamandı.


Bu fakir de bu büyük tesisin SPA (Sauna Hamam Yüzme Havuzu vs) bölümünde Gelen Fransızlara SPA servislerinin tanıtımını ve satışını yapıyordu.


Fransız kültürüyle ilk tanışmalarda en çok dikkatimi çeken, turist olarak gelenlerin çok değişik etnik kökenleriydi.


Ten rengine baktığımızdan değil ama esmer, kıvırcık saçlı koyu ya da açık ten renginde olanlar, Arabi Fas Tunus Cezayir asıllı ya da Asyalı gibi çekik gözlüler, siyahi ve beyaz karışımı melezler vs. Konuştukça kimin Fransa'ya nereden göç ettiği ortaya çıkıyordu.


İşim gereği otele gelen hemen herkesi tanıyor ve onlarla temas kuruyordum.


Bir keresinde üç kız kardeş, Fransız grubun içinde farklılığıyla dikkat çekiyordu. Esmer kıvırcık saçlı, açık ten rengi olan ama bize aşina bir görüntüleri vardı. Fransız kimlikli ama Fransız olmadıkları açıktı.


Konuştuğumuzda babalarının Mardin'de bir mağarada doğduğunu, yaşadıkları yerde elektrik ve su olmadığını kısacası binlerce sene önce insanlar nasıl yaşıyorsa öyle yaşadıklarını söylediler.

1960'lı yıllarda Avrupa'ya işçi göçü başlayınca babaları da yeni bir dünya, yeni bir umut diyerek Fransa'ya göç etmişti.


Fransa'da dünyaya gelen kızlarımız Keldâni olduklarını söylediler.


Anlamını bilmediğim bir sözcüktü. O zamanlar da elimizin altında akıllı telefonlar ve google , wikipedia benzeri bilgi kaynakları yoktu.


Süryani olduklarını,

Keldanilerin de Süryaniler içinde bir kol olduğunu öğrendim.

Anadolu topraklarında Hristiyanlığı Hz. İsa'dan sonraki ilk elli yıl içinde kabul eden ilk halktı.


Halihazırda yoğunlukla Mardin'de ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde gitgide azalan nüfuslarına rağmen dillerini kültürlerini koruyan bir topluluk olarak varlıklarını sürdürdüklerini öğrendim.


Pek çoğu Avrupa'ya ve Amerika'ya göç etmiş yeni nesiller orada dünyaya gelmişti.


Dünya Hristiyanları tarafından çok da benimsenmiyorlardı.


Gel zaman git zaman aradan yıllar geçti.


Rehber olarak çalışmaya başladıktan sonra Lisansıma Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni ekletmek için TUREB'in ( Turist Rehberleri Birliği) düzenlediği eğitim gezisine katılmak için başvurdum.


Başvuran herkese tur süresince ilgili yerlerde sunum yapacağı bir konu verilir.

Bu konuyu da siz seçmezsiniz.

Size eğitime çıkmadan kısa bir zaman önce konunuz bildirilir. Eğitimi de başarıyla tamamlamak için bu konuya hazırlanmanız, yazılı ve sözlü olarak konuyu en iyi biçimde sunmanız istenir.

Bana bildirdikleri konuyu her halde tahmin etmeniz zor olmamıştır.


SÜRYANİLİĞİN TARİHSEL GELİŞİMİ VE BUGÜNÜ.

süryaniliğin tarihsel gelişimi ve bugünü
.
Download • 49KB

Yukarıdaki dosyayı açarak hazırlamış olduğum sunumu görebilirsiniz.

Meraklısına.

Yıllar önceki bir karşılaşma buraya bağlandı.

Konuyu çalışmaya başlayınca daha da ilginç bir şeyin farkına vardım.


Anadolu'nun ilk Hristiyanları,


temelde ve değişmez biçimde sadık kaldıkları şey günde 7 vakit uyguladıkları SLOTO dedikleri NAMAZ ibadetiydi.


İnternetten küçük bir araştırma yaptığınızda bu konuda pek çok yazı bulmanız mümkün.


Gelelim yazının başına.


Eminim ki sizler de biraz geriye gidince kendi hayatınızda buna benzer onlarca belki de yüzlerce olay bulacaksınız.


Bu hayırlı güzel bir tevafuktu benim için.


Ancak nahoş göründüğü halde sonrasında bizlere çok faydası olan tevafuklar da mümkün.

En öğretici olanlar da onlar oluyor hayat okulunda.


Yazıya o gezi sırasında hazırlamış olduğum sunum dosyasını yukarıda eklemiş olduğumu

ve konu hakkında bilgi alabileceğiniz bir kaç bağlantıyı ekleyeceğimi hatırlatarak son veriyorum.


En kısa zamanda görüşmek dileğiyle...





http://www.suryanikadim.org/metropolit.aspx



http://www.suryaniler.com/forum.asp?fislem=cevaplar&kategoriid=4&ustid=2534

54 görüntüleme6 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Post: Blog2_Post
bottom of page